Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, programda "Ronaldo geliyor mu?" diye sordu. Okan Burus ise gülerek, "Maçı var, gelemiyor başkanım. Benim size sormam lazım, siz bana soruyorsunuz" yanıtını verdi.
Okan Buruk, programda şu açıklamaları yaptı:
“Olmaktan gurur duyduğum bir yerdeyim. Bu ailenin içerisindeyim. Biz bir aileyiz, hep öyle kabul ediyoruz. 5 Aralık kadınlar için önemli, özel bir gün. Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verdiği gün. Bugünü kutlayarak sözlerime başlıyorum. Onların ne kadar değerli, ne kadar özel olduğunu tekrar hatırlatalım. Bu ailenin içinde olmaktan gurur duyuyorum. Yıllardır bunu hayal ettim. 9 senelik bir çalışma üzerine Galatasaray’a hoca adayı olmayı hak ettim. Bunu hak etmek bile aslında çok değerli. Bu duyguyu yaşamak, o göreve aday olmak bile çok değerliyken Galatasaray’ın teknik direktörü olmak hiçbir beklenti altında olmadan bu kulüpte çalışabilmek, bu kulübün forması altında hizmet edebilmek çok güzel. Ben, 1985 yılında tesislerden içeri girdim, seçmelere katıldım. Hayatımın en önemli, en güzel günlerini Galatasaray’da geçirdim. Şimdi o tesise teknik direktör olarak döndüm. Bu benim için inanılmaz bir şey.
Teknik direktörlük yaparken bile Galatasaray teknik direktörlüğünün hak ettiğim bir yerde olmasını diliyordum. Buraya hazır olarak gelmek çok önemliydi. Göreve zor bir yerden başladım. Tek bir hedef var o da iyi işler yapabilmek. Önceliğimiz Türk futboluna hizmet etmek. Kendi başarınız ve geleceğiniz ön planda. Galatasaray hedefini en başta değil de artık kendimi oraya aday hissetmeye başladığımda daha net bir şekilde kafamda canlandı. Galatasaray’dan teklif bekledim. Başakşehir şampiyonluğunun ardından daha elit bir takımda çalışmak istiyorsunuz. Benim için en elit, en uygun gördüğüm takım Galatasaray’dı. Bekleme sürecim oldu. Başka takımları reddetmeler var. Oğlumla ilgili sağlık sorunları var. Zamanlama çok doğru oldu. Oğlumun iyileşmesiyle birlikte buradaki teknik direktörlük kariyerim başladı. Zamanlama olarak benim için doğru bir zamanlamaydı. Benim beklentimden çok oğlumun beklentisi vardı. Onun da en büyük aşkı Galatasaray. Oğlumun mutlu olması benim iki kat motivasyonumu arttırıyor. Transfer döneminde bile oyuncu izliyor, oyuncu öneriyor. Yaptığımız transferlerde onun da payı var. Oyuncu değişikliklerinde beni eleştirdiği de oluyor. Eleştiriyi de kabul etmek gerekiyor. Futbol böyle güzel. Bazen hiç beklemediğiniz yerden doğru tespitler gelebiliyor. Bu işi seçiyorsanız eleştirilmeyi de kabul edeceksiniz. Oğlum bizim için bir uğur. Gelmediği iki maçı kaybettik. Aile ortamı oluşturmak çok önemli. Hep beraber ailelerimiz takıldığı Yemek organizasyonları yapıyoruz. Ailelerimiz bizim için önemli. Onların yanımızda olması, özellikle benim için oğlumun yanımda olması iki kat daha değerli.
Şampiyonlar Ligi müziği çok etkileyici. Hem futbolcu olarak, hem teknik adam olarak onu duyduğunuzda motive olursunuz. Galatasaray takımının tek hedefi şampiyonluk olur. Bizim de tek hedefimiz şampiyonluk. Zorlu bir fikstürü geçtik aslında. 14 haftalık zorlu fikstürü doğru bir şekilde geçtiğimizi düşünüyorum. Yeni oluşan bir takımız. Biraz zorlukları oldu, alışma süreci oldu. Çok fazla yabancı oyuncu alıyorsunuz önce ülkeye adapte oluyorlar. Bir alışma süreci var ülkeye ve ülke futboluna. Biz o süreci tamamladığımızı düşünüyorum. Bu ara olmasaydı yakaladığımız o ritim bizi daha da iyi bir şekilde götürebilirdi. Tek hedefimiz şampiyonluk, şampiyon olacak kadromuz var. Bence hepsinden önemlisi sinerjimiz var. Sokakta, statta, kulübün içerisinde… Taraftarımıza baktığımızda ortalama seyirci sayısı olarak herkesin üstündeyiz. Sevgi ortamı var, takıma destek var. Oyun var, güven var. Bunun sonu da şampiyonluk olacak diye düşünüyorum.”
