Yılmaz Özdil Seçil Erzan olayında kimin suçlu olduğunu açıkladı. Hakim bile işin içinden çıkamıyor iş çözüldü

Yılmaz Özdil Seçil Erzan olayında kimin suçlu olduğunu açıkladı. Hakim bile işin içinden çıkamıyor iş çözüldü
Seçil Erzan davasını YouTube kanalında değerlendiren Yılmaz Özdil, asıl suçluların kim olduğunu açıkladı.

Yılmaz Özdil, YouTube kanalından yaptığı yayında Seçil Erzan ve Fatih Terim Fonu olarak bilinen davayı değerlendirdi.

Milli futbolcuların tefeci gibi davrandığını ve davada görünmemek için masanın altına saklandığını dile getiren Özdil, “Kafasına böyle takke takıp umreye giden sonra da tefeci faizi kovalayan milli futbolcuları mahkemedeki bu kepazelik de görünmemek için masanın altına saklanmış vaziyette maçımız var filan deyip duruşmalara gelmiyorlar saklanmaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz Özdil'in açıklamaları şöyle:

"Bu arada tefeci faizi kovalayan milli futbolcularla birlikte böyle dolçevita yaşayan bilahare saadet zinciri kopunca aynı milli futbolcularla papaz olan bankacı Seçil Erzan var. Mahkemesi başladı.

Asıl ben mağdurum diyor bankacı Seçil Erzan. Bu futbolcuların faiz tamahı beni bu hale getirdi beni kullandılar beni alet ettiler."

“FUTBOLCULAR BİRBİRLERİNİN PARALARINA ÇÖKMÜŞLER”

"Futbolcuların birinden para aldım öbürüne verdim öbüründen aldım diğerine verdim benden aldıkları paralarla villalar aldılar birbirlerinin paralarını aldılar.

Kafasına böyle takke takıp umreye giden sonra da tefeci faizi kovalayan milli futbolcuları mahkemedeki bu kepazelik de görünmemek için masanın altına saklanmış vaziyette maçımız var filan deyip duruşmalara gelmiyorlar saklanmaya çalışıyorlar.

Milli takım forması giyen Türkiye'yi temsil edenler bunlar birbirlerinin paralarına çökmüşler.

Seçil paraları ver falan İnsan bir bunlara bakıyor bir de Metin Oktay filan hatırlıyor.

Ya Metin Oktay milli ise bunlar ne diye düşüneyim veya bunlar milli ise Metin Oktay acaba neydi diye düşünüyor insan."

METİN OKTAY PARAYA KAĞIT KADAR DEĞER VERMEZDİ

"Türk futbolunun gelmiş geçmiş en büyük ismiydi Metin Oktay. Taçsız Kraldı.

İnsanlar çocuklarına onun adını koyuyor yani sadece Galatasaraylılar değil Fenerbahçeliler Beşiktaşlılar bütün kulüplerimizin taraftarları saygı duyuyor.

Gol attığı zaman bile ölçülü sevinir böyle takım arkadaşları koşarak sarılmaya geldiğinde abartmayın diye uyarır rakip takımdakiler de bizim arkadaşımız ayıp olur diyor.

Bunlara bakıyorsun tefeci faizi birbirlerinin paralarını kovalıyor."

Mitin Oktay paraya buruşturulmuş kâğıt mendil kadar bile değer vermezdi bir akşam mesela İzmir'de sahip olduğu kardı alanında GOP vardı GOP'tan hasılatı almıştı her zaman yaptığı gibi böyle gazete kâğıdına sarıp ceketinin cebine koymuştu.

Kordon'da arkadaşlarıyla oturuyordu bir delikanlı yaklaştı eğildi kulağına Metin'in bir şeyler söyledi.

Metin Oktay dinledi hiç cevap vermeden çıkardı indeki kâğıda sarılı para tomarın delikanlıya verdi. Delikanlı 'sağ ol abi' dedi yürüdü gitti.
Arkadaşları merak etti sordular. 'Kim bu?' diye.
'Tanımıyorum' dedi.
'Ee neden verdin parayı?' diye sorunca da.
'Ne yapayım ihtiyacı varmış çocuğun' dedi."

Özdil, açıklamasının devamında şunlardan bahsetti:

Hayatı film oldu Taçsız Kral yapımcısı Ertem Eğilmez yönetmeni Atıf Yılmaz Gönül Yazar Ayten Gökçer Ajda pektan Erol Taş bunlarla birlikte başrol şarkı oldu kitap oldu belgesel oldu.

Ajda ile me aşk yaşadığı söylenirdi Ajda ile Ajda bunu röportajında anlattı haçsız Kral filminin Mevzusu ne zaman açılsa dostlarım bana hep Metin Oktay la bir şey yatırdınız mı diye soru ne mümkün diyordu.

Aklımızdan bile geçemezdi inanamayacağınız kadar terbiyeli saygılı kibar centilmendir bilim setine geldiğinde heyecandan dizlerimiz titrer gözüne bile bakamazdı.

Ajda iki ayağını da aynı mükemmellikte kullanırdı ama aslında ruhu solaktı arkadaşlarıyla sohbet ederken yeter artık futbol muhabbetini bırakın ben size şiir okuyayım derdi Nazım Hikmet'ten okudu.

Herkesin tırstı dönemde herkesin masanın altına saklandığı dönemde Deniz Gezmiş Hüseyin İnan Yusuf Aslan idam edilmesin diye kampanya başlatılmıştı o imza gitti imza attı.

Kampanya 12 Eylül rejiminin en sert günlerinde darbecilere karşı oluşturulan Aydınlar dilekçesi vardı.

Aydınlılar dilekçesine imza attı. Futbolu bıraktıktan sonra gazetelerde spor yazıları yazıyordu.

Makalelerini nasıl bitiriyordu biliyor musunuz insan hür olduğu kadar yaşar diye bitiriyor.

Metin Oktay makalelerini böyle bitiriyor insan hür olduğu kadar yaşar.

E şimdi bakıyoruz bedelli askerlik yapan sonra da AKP'ye oy toplamak için böyle vatanımız İstiklal Savaşı veriyor ben de varım filan diyen, umreye gidip böyle kafasında takkeyle poz veren sonra da tefeci faizi kovalayan futbolcular, dünya milli futbolcu toplumsal çürüme işte böyle bir şey sadece.

Siyasette, diplomaside, ekonomide olmaz topyekün çürüme.
Bankacı Seçil Erzan davasını takip etmiyorsanız mutlaka edin toplumsal ibret davasıdır.
Bu, 'Ben sporcunun zeki çevik ahlaklısını severim' vizyonunun ne hale getirildiğinin davası.

İlgili Haberler